Monday, June 11, 2012

Gösteri: Madonna - MDNA Konseri

MDNA

Şimdiye kadar gittiğim konserleri, izlediğim gösterileri say say bitiremem. Birçok etkinlikle binlerce insanlar birlikte heyecanlandım, neşelendim, hoplayıp zıpladım. Özellikle konserler söz konusuysa, son 10 yılda gidip görmediğim “büyük etkinlik” sayılıdır. “Büyük etkinlik”ten kastım; onbinlerce kişinin katıldığı, basının yoğun ilgisini çeken, sosyal ortamlarda sürekli sohbet konusu olan, maliyeti büyük, “Türkiye’de ilk” denilebilecek etkinliklerdir...

Bunlara katılıyor olmak hava atacak bir şey olmadığı gibi, zaman zaman kendimi de yargılamama neden olabiliyor. Örneğin “bu kadar çok organizasyona katılmak zorunda mıyım? Daha seçici olup, sadece çok ilgimi çeken etkinliklere katılsam? Organizatörlerin kar kaynağı ben miyim? “ gibi sorular soruyorum kendime bazen. Çünkü gerçekten birkaç yıl içinde bu anıları unutuyorum, geriye tortuları kalıyor. 1999’da gittiğim Metallica konseri hala hatırımdayken, 2005’de Rock Istanbul Festivali’nde Megadeth’i izlediğimi sürekli unutuyorum.

7 Haziran Perşembe de bir diğer “mühim etkinlik” vardı: Madonna konseri. Son albümü MDNA’in turnesi kapsamında 19 yıl sonra ilk kez İstanbul’da konser verdi. Stadyum konserlerine olan merakım nedeniyle, normalde Madonna dinlememe rağmen koşup gittim.

Stadyum konserlerine bayılırım, bunlar coşkunun paylaşıldığı, kalabalığın gücünü hissettiğim anlar oluyor. Ancak şimdiye kadar hep tribünde izlemiştim. Bu kez saha içindeydim. Tribündeki arkadaşlarım ses düzeninde şikayetçiydi. Saha içinde seste sorun yoktu. Saha içinde konser izlemek için ya erkenden gidip iyi bir yer kapmak lazım, ya da selvi boylu olmak lazım. Ben ikisinden de uzak olduğumdan, sahneyi çok iyi göremedim. Diyeceksiniz ki "büyük ekranlardan takip etseydin". Haklısınız fakat ekranları bile çok iyi göremediğim zamanlar oldu.

Madonna'ya en büyük eleştiri şarkıları az söylemesi, playback yapması. Evet bu doğru, fakat kendisinin bizi kandırdığı yok, çoğu zaman "söylüyor gibi" bile yapmıyor, dansına devam ediyor. Zannetmiyorum ki böyle "Ben en iyi şarkıcıyım" iddiası olsun... Sahnede sürekli izleyecek bir şey var, sürekli aksiyon, hareket. Birçok dansçının arasında Madonna'nın sevgilisi de var, oğlu da...

Oldukça provakatif bu şov... İzlerken "rahatsız" olabilecek dar görüşlü insanlar vardır eminim. Cinsel, erotik imalar bol, dinsel temalar daha da bol. Katolik ayini gibi başlayan konser, Bask dilinde bir şarkıyla devam edip, sevişen bir çifti gösterdikten sonra Buda'ya bağlanabiliyor. Tam şaşırırken havadan iplerle bağlı dansçılar iniyor, ona bakarken Madonna'nın ip üstünde yürüdüğünü görüyorsunuz. Sürekli değişen sahne dekorunda, çok çalışılmış ve hiç sekmeyen bir kareografi sergileniyor. Madonna kah bir otel odasında suikastçilerle dövüşüyor, kah sevgilisiyle erotik bir dans sergiliyor. (bir ara bir göğsünü de gösterdi hatta atlamayalım...)

Etraftaki afişlerini görmüşsünüzdür, yakında Cirque du Soleil tekrar ülkemize gelecek. Konserden çıktığımda "Onları izlememe gerek kalmadı, zaten sirk tadında büyük bir sahne gösterisi izledim" demiştim. Gerçekten desteksiz attığım bu varsayım doğruymuş. Hürriyet'in haberine göre zaten Madonna'nın sahne şovunu tasarlayan adamla Cirque du Soleil'in kreatif direktörü aynıymış. Madonna bu isimle ilk olarak Super Bowl gösterisinde çalışmış ki ben de Youtube'da Super Bowl gösterisini izledikten sonra konsere bilet almaya karar vermiştim.

Türkiye'de bu tür büyük maliyetli ve üzerinde çok çok çalışılmış gösterileri kolay kolay izleyemiyoruz. Bu nedenle bu cesur gösteriyi izlemek hoşuma gitti. Gösteriden sonra mahşer yeri gibi kalabalıkla birlikte metroya sürüklendim. İçeride etrafıma şöyle bir baktığımda, hepimizde çoluk çocuk, genç yaşlı, hep birlikte bir etkinliğe katılmış olmanın tatlı heyecanının olduğunu hissettim.

Metallica veya Bon Jovi'nin verdiği müzikal doyumu veremese de, görsel olarak tatmin edici bir şovdu. Bu tür iddialı gösterileri bol bol izlemeyi diliyorum. Bizim sanatçılarımızın da en azından birkaç farklı kıyafet değiştirmeyi akıl etmelerini rica ediyorum. Şimdiye kadar Hayko Cepkin dışında "görsel şov" yapmaya çalışan kimi gördük ki? (Gören varsa hatırlatsın)


53 yaşında adeta bir liseli- Foto.yu NTVMSNBC.com'dan aldım

Yazla birlikte artmaya başlayan ufak tefek depremleri, dinci kesim Madonna'ya bağlamış. Sonrasında Madonna'nın gittiği Ortaköy mekanları daha da popülerleşmiş... Madonna ne kadar para aldı, sevgilisi kendisinden kaç yaş küçük gibi konular sayesinde konserden sonra dört gün geçmesine rağmen hala gündemimizi meşgul ediyor.

Yanıyorum yanıyorum Michael Jackson'u izleyemediğime yanıyorum... Çünkü onun şovu hem müzikal hem görsel tatmin sağlardı, eminim...


No comments:

Post a Comment