Tuesday, March 13, 2012

Kitap: Kurma Kız (The Windup Girl)

Kurma Kız- Kapak

Bana oldukça uzun gelen bir süreden sonra yine bir kitap yazısı yayınlıyorum: Paolo Bacigalupi ‘den Kurma Kız (The Windup Girl) Kitabın çevirisi Algan Sezgintüredi’ye ait, yayınevi Versus, e-kitap olarak alıp, okudum. Kitap Amerika’da 2009’da çıkmış ve aşağıdaki ödülleri almış: 
2009 Hugo En İyi Roman Ödülü 
 2010 Nebula En İyi Roman Ödülü 
2010 Locus En İyi Roman Ödülü 
2010 Joan W Campbell Ödülü 
2010 Compton Crook En İyi Roman Ödülü 

Hugo ve Nebula ödülleri bir bilimkurgu romanı için çok iyi referanslar. Bu listeyi görüp hevesle okumaya başladım. Ancak ilk 100 sayfada oldukça zorlandığımı itiraf etmeliyim. 

Kitabın hikayesi Tayland’da geçiyor. Bu nedenle birçok uzakdoğu terimi var. Ayrıca kitapta 4-5 kişi “ana karakter” ve bunlardan yalnızca Anderson ismi kulağıma tanıdık. Diğerleri Uzakdoğu isimleri. Buna bir de kitabın 23. yüzyılda, bilmediğim bir ortamda, tanımadığım bir coğrafyada geçtiğini ekleyince sayfalarda ilerlemekte zorlandım. 
Fotoğrafı büyütürseniz terim sıkıntımı daha iyi anlarsınız, iyi ki dipnotlar var :-)

Ancak... Sabrıma değdiğini söyleyebilirim. Bazen bir aksiyon-macera filmi izliyormuş gibi bölümden bölüme atlıyorsunuz. Bazen soluk soluğa karakterlerin başına neler geleceğini anlamaya çalışıyorsunuz. Oldukça heyecanlı ve ilginç. Distopya özelliklerini taşıyor: Gelecekte salgın hastalıklar nedeniyle besin bulmak zorlaşmıştır, genleriyle oynanan ürünler ortalıktadır. Hatta laboratuvarda üretilmiş kediler sokaklarda gezmektedir. Bu laboratuvar ürünlerinden biri de Kurma Kız’dır... Ucuz iş gücü sağlaması için üretilmiş robotumsu kızlardan biri... Amerika çökmüş, Avrupa Birliği dağılmış, Uzakdoğu ülkelerinde şu an olarak ekonomik tetikçi diye adlandırdığımız türden iş adamları cirit atmakta... Her iş rüşvetle yürümektedir. İnsani değerler minimum, günü kurtarma ve kendini sağlama alma duyguları maksimumdadır. Bir diğer zorlayıcı konu da enerji ürünlerinin yok olması nedeniyle araba bile bulunamamasıdır. 

Küresel ısınmanın konuşulduğu, “Başka Dünya Yok” sloganlarıyla haşır neşir olduğumuz bu günlere uygun, oldukça güncel bir distopya ortaya konulmuş. Su bentleriyle korunan tropik iklimli şehirlerde, sürekli salgın hastalıktan korkarak ve kime güveneceğini bilmeyerek yaşamak nasıl olacak? Rüşvetle ve baskıcı rejimle ayakta kalmaya çalışan hükümetler kime güvenecek? Bu soruları romanın sayfalarında yanıtlayabilirsiniz.

No comments:

Post a Comment