Saturday, December 03, 2011

Dostoyevski


Okumayı öğrendiğimden beri kitap okurum. Ancak nedense elim klasiklere çok geç gitti. Dostoyevski, büyük sanatçıları etkileyen, adını tarihe kazımış bir yazar... Ben de daha fazla geç kalmadan okuyayım dedim. Öncelikle Rus halkı ve kültürü gerçekten çok ilgimi çekiyor, bunu söylemek isterim. Rusça öğrenmeyi de çok istiyorum. Geçen yıl Pera Müzesi'ndeki Rus Sanatçılar sergisindeki yağlı boya tabloları gördükten sonra Rus hayranlığım daha da arttı. Ayrıca bir başka yazıda bahsetmek üzere sakladığım bir Tolstoy hayranlığım var.

Fakaaaattt... Dostoyevski'ye gelince... Ne yazık ki beni pek etkileyemedi. Açıkçası döneminin koşullarında değerlendiremiyorum, çünkü yazıldığı dönemin düşüncelerini ve tarihini çok iyi bilmiyorum. Rus Kültürüne de meraklıyım, tamam, ama o kadar da bilgili değilim. Sanırım romanlardan yeterince zevk alamamamda bunların etkisi var.
Önce Suç ve Ceza'yı okudum. İnsanların durmaksızın Raskolnikov'dan bahsetmeleri, okuduğum birçok romanda ona gönderme olması beni etkilemişti. Ancak ben Raskolnikov'da bu kadar abartılacak bir yan bulamadım. Zeki Demirkubuz'un da Suç ve Ceza'dan etkilendiğini, filmlerinde göndermeler yaptığını duymuştum. Okuyorum okuyorum bir yere varamıyorum. Sayfalarca İsa, sayfalarca Hıristiyan inancı... Allahım sana geliyorum diye bağırıp kitabı atacaktım neredeyse de, işte ne yapalım yılların enteliyiz, atamadık...

Her neyse şu anda Karamozov Kardeşler'i okuyorum. Bundaki zorlanma nedenim de kişi sayısının fazla oluşu ve Rus isimleri.
Dimitri Fyodoroviç Karamazov'a Mitya diyorlar. Aleksey Fyodoroviç Karamazov'a Alyoşa diyorlar... Yetmiyor, herkesin böyle ufaltılmış şirinleştirilmiş isimleri var. Sanki bu şirin isimleri verince şirin davranmaya devam ediyorlar gibi bir hava esiyor fakat yanılıyoruz. Anlamakta zorlandığım, dönemin ahlak inancını yansıtan uzun Hıristiyanlık betimlemeleri devam ediyor.

En çok ilgimi çeken de fakirlik içindeki bu insanların kendilerini "halk" olarak görmemeleri. Halk; sıradan mujik işte! Sosyalist düşüncenin o dönemde tartışıldığını ve kabul görmeye başladığını da satır aralarından yakalıyoruz. Fakat yazarın savunduğu veya yansıtmak istediği nedir, bunu birebir seçemiyoruz.

Sanırım Dostoyevski Amca için biraz daha olunlaşmam gerek. Rus Edebiyatı konusunda bilgili birisinden bilgi alabilmeyi çok isterdim. (Yazı çok sığdı kendimi temize çıkartmak istedim)

No comments:

Post a Comment